Kerpe – Kefken Walktrough | İzmit – Kocaeli

Bu hafta sonu Kerpe’ye güzel bir yolculuk yaptık. Yolculuğun güzel olmasının asıl nedeni karar verdikten 1 saat sonra yola çıkmış olmak değil, İstanbul’da yaşayan “istilacıları” tarafından ele geçirilmeden gitmiş olmaktı Kerpe’ye. O yüzden hemen önümüzdeki hafta gidin. Güneşi görmeyi beklemeyin orayı görmek için. Çünkü bir sonraki hafta sonu kaçamak yapmış gibi değil de Şile’ye veya Ağva’ya gitmiş gibi hissedebilirsiniz kendinizi.

Sahil değil Kocaeli merkezde neler var diyorsanız Kocaeli’ndeki diğer aktiviteler için tık tık.

Kerpe

Kerpe’ye gitmeye karar vermemiz de öncelikle gördüğümüz fotoğrafların ilgi çekiciliği rol oynadı. Böylesine doğa harikası olan bir yerin bu kadar boş olması aslında şaşırtıcı. Ama yine de çok sevindirici. Fakat yine de sprey boya ile yazılmış isimleri göremeyeceğiniz kadar da keşfedilmemiş değil.

Evden çıktıktan sonra yaklaşık 2 buçuk saate Kerpe sahilindeydik. Yorucu bir yolculuk olmuyor. İzmit’e kadar TEM otoyolunu takip ettiğiniz için hızlıca Kandıra çıkışına varıyorsunuz. Kandıra çıkışından sonra da kuzeye doğru bölünmüş yolda tırmanıyoruz. Kandıra’nın içine girmeden devam ettiğinizde kahverengi Kerpe ve Kefken tabelaları sıkça çıkıyor. Yolu bulamama imkanı yok. Uzunca bir süre sonbaharını yaşayan ağaçların arasından devam ediyor yol. Devamında da kısacık çamlık bir yol.

Bu sırada gözünüze yol kenarında pembe taşlar ilişebilir. Osmanlı döneminde liman kenti olan beldede denizden çıkarılan bu taşlar ıslakken kolay işlenebildiğinden saraylarda yapı malzemesi olarak kullanılıyormuş.

Ve sahildeyiz. Sayılı dükkan açık ve çoğu boş. Keyif birasını – rakısını yudumlayan erkenciler. Yürüyüş yapanlar, balık tutanlar. Belki son kulaçlarını atan emekli -evet kasım ayında- ve seyrek denizel organizmalar.

Tam fotoğraftaki yönde devam ettiğinizde bahsedilen pembe kayalara ve fotoğraflarda gördüğünüz şekilli kayalara ulaşıyorsunuz. Sahilden devam ettiğinizde güzel olduğunu düşündüğümüz mekanların önünden, ölmüş yengeçlerin üzerinden geçiyorsunuz. Yine de devam edin. Köşeyi dönüp şu manzarayı görene kadar. Yanınıza sıcak su ve çay – kahve aldıysanız güneşi burada sıcak bir şeyler içerken batırmanın tam vakti.

Su yüzüne çıkan liman taşlarının olduğundan bahsediliyor. Daha çok dalış turizmine yönelik bir restorasyon yapılacakmış. Su altına imitasyon amforalar ve iki adet Ceneviz gemisi. Maalesef onları göremedik, olasılıkla henüz başlanmadı.

Deniz çok berrak ve sakin. Kayaların çevresinde dipte kaya balıklarını görebilmek gerçekten hoş.

Güneş battıktan sonra yürümek tehlikeli olabileceğinden mekanlardan birinde ışıkların keyfini çıkarmak üzere oturulabilir. Kayaların tepesinde kalan mekanlar sahildekilere göre 2 TL pahalılar.

Kayalarda yüzmek eminim çok keyifli olacaktır; fakat çıkan haberlerden ve yazılanlardan anlaşılan oldukça tehlikeli.

Kayalara giden yolun zıttını takip ettiğinizde ise küçük bir marinaya ulaşıyorsunuz.

Bu taraf da fotoğraflarınız için güzel poz veriyor fakat, deniz suyunun şekillendirdiği kayalar kadar değil. Kerpe’de tek bir güne sığdırabileceğiniz tüm yürüyüşleri yapın. “Aslında pek de birşey yokmuş” diyemeyeceksiniz.

Ulaşım

Kullandığımız ulaşım yolu

View Larger Map

Pempe Kayalar – Kefken

Pembe Kayalıklar ulaşımı oldukça kolay bir yerde. Önceden navigasyonda çıkmıyordu, Kefken merkezden çıkışta yaklaşık 600 mt sonra sola tabela vardı. Ancak tabela hala biraz küçük kalıyor, takip etmek gerek.

Bu sahillerin, taşların yapısından dolayı taş ocağı olarak kullanıldığı düşünülüyor. Suyun içinde yumuşak olan kayalar çıkarıldıktan sonra sertleşiyor. Bu sebebiyle Osmanlı Dönemi’nde  farklı şekillerde kesilerek deniz yoluyla İstanbul’a taşınıp mimaride kullanılmışlar.

Pembe Kayalar bizim yıllardır gün batımı içi gittiğimiz eşsiz güzellikteki bir yer. Genelde bilenler buraya kayalardan atlamaya gelir. Küçük koylardaki sahillere nazaran daha açık deniz olduğundan dalgası çoktur. Atlayabileceğiniz yerleri izleyerek öğrenmekte fayda var.

Kayalarda erken saatlerde dalgaların sesi eşliğinde yürüyüş çok keyifli. Sabah saatlerinde dolmaya başlayan kayalıklar gün batımı sonrasına kadar çok kalabalık oluyor. Burayı sabahın erken saatlerinde hatta belki gun doğumunda deneyimlemenizi tavsiye ederim.

Bizim vegan ve minimal gün batımı pikniğimiz

Ayrıca tam bu saatler ters ışık çalışmak için ideal zamanlar. Fotoğraf sanatına ilginiz varsa çalışmak için çok uygun bir mekan burası.

Bol keyifler

Bir Cevap Yazın