Serengeti – Safari ve Büyük Göç – 1

Bizim için balayı rotaları sıralamasında birinci sırada yer alan Serengeti seyahatimizi sizin için yazdık.

Nasıl karar verdik?

Çocukluğumuzdan beri çift olarak hayalini kurduğumuz doğru. Aklımızda evlenmek yokken bile balayı şakalarında her zaman Afrika söz konusu olurdu. Evlenme kararı aldığımız andan sonra da başka bir yerin adı anılmadı.

Hayallerimizde Serengeti Milli Parkı vardı tabi ki. İkimizin de hangi havalimanına uçmamız gerektiği, nasıl bir otel seçmemiz gerektiği, dahası seçenek yelpazemiz hakkında ve nasıl bir yolculuk olacağına dair hiçbir tahmini yoktu. Yalnızca “wet season” teriminin ne anlama geldiğini ve bölgelere göre değiştiğini biliyorduk. 

Turla gitmenin istemeyeceğimiz durumlara yol açabileceğini ancak kolaylık sağlayacağına emindim. Sıradan bir Avrupa turunda bile alıp almadığınıza emin olmadığınız, illa ki sonradan ortaya çıkan bir sürü durumla karşılaşıyorken balayında Afrika’da bunu asla istemezdik. Üzerine çok düşmedim, zaten belirli turistik merkezlere (Cape Town, Johannesbug, Dar es Salaam vs) götürenlere denk geldim. Yabancı gezi forumlarını araştırdığımda daha çok seçenek ve hikaye ile karşılaştığımı söyleyebilirim. Bu yüzden bu yazının da olabildiğince ayrıntılı olmasına özen gösterdim.

Nerede kaldık?

Balayı bütçemiz sınırsızdı, alacağımız eşyalardan olabildiğince feragat edip hayal tatilimize harcamayı planlamıştırk. Belki yıllardır takip ettiğim Singita Serengeti House’un o bölgedeki fiyatlarını ve şartlarını gördüğümde gidemeyeceğimiz belli olmuştu. Aynı koşullarda başka konaklama seçenekleri üzerine eğildik.

Ekim ayında, 16-24 Mayıs için Booking.com’daki seçeneklere baktığımda tam, yarım ve “hiç (yalnızca konaklama)” pansiyon seçenekleri ile karşılaştım.

Yabancı forumlarda yaptığım araştırmalar sırasında gerçekten bölge ile ilginç bilgiler edindim. Öncelikle kıtanın çoğunun büyük küçük “game reserve”lerden oluştuğunu düşündüğünüzde yapılan düzenlemelerin hepsi bölge hayvanlarını ön plana koyması mantıklı. Bölgede beton duvar örelim, hayvanlar buraya girmesin ya da yaban hayat için koridorlar oluşturalım diye bir şey söz konusu değil. Aksine insanlara minimum bölgeler ayıralım şeklinde. Dolayısı ile “camp” olarak adlandırılan geçici veya kalıcı konaklama bölgelerinde geceleri insanlar vahşi hayattan silahlı yerel koruyucular tarafından eşlik edilerek korunuyor. Köylerde de genelde evler kaktüs duvarlarla, ekilmiş alanlar ise geleneksel yöntemlerle korunuyor. Konaklama merkezlerinin sitelerinde de görebileceğiniz gibi trekking safari seçeneklerinde de size eşlik eden silahlı yerliler oluyor. Buradan yola çıkarak şurada yürüyüşe çıkayım, şu tepeye çıkalım, burada yoga yapalım olmuyor.

Bu demek ki yemeği bugün İkoma’da yiyelim, hem yürüyüş yapmış oluruz, yok. Bunu anlamak zor olmadığı için diğer pansiyon seçeneklerini eleyip tam pansiyona yöneldik tamamen.

Şehirde değil de game reserve’lere yakın bir yerde konaklamak bizim için birinci sıradaydı. Şehirde konaklayıp, safari için aldığınız gün boyunca her gün parka taşınmayı böylece şehir hayatını da göreyim tercihinde de bulunabilirsiniz. Biz farklı bir gece hayatını tercih ettik çünkü güneş battığında vahşi hayatın durmadığını biliyorduk ve o sesleri dinleyerek uyumak istedik. Bunun haricinde oturduğumuz yerden, odamızdan de geçişleri görmek bizim için önemliydi. Bu yüzden aramamı harita üzerinde, olabildiğince hayvan geçişlerinin merkezi olabilecek su kaynaklarına yakın yerlerde yoğunlaştırıp o bölgelerdeki konaklamalara yönlendirdim.

Çok fazla seçenek olmasa da farklı fiyat aralıklarında seçenekler mevcut. Biz hem köye yakın hem de game reserve’lere yakın sayılabilecek bir camp olan Grumeti Migration Camp’ı seçtik. Tam pansiyon olması, konumu, çalışanları, karşılama-uğurlama hizmetleriyle tam bir win-win durumuydu ve seçimimizin saniyesinden bile pişmanlık duymadık.

Tabi ki ödemeyi yapmadan önce aklımıza takılan tüm konuları e-posta ile görüştük ki bu da aklımızdaki birçok soruyu yanıtlamamıza yardımcı oldu.

Otelle olan görüşmelerinizde ayrıntıcı olmak gerekiyor. Bizim 8 gün orada kalacağımızı düşünüp 8 günlük safari programı çıkardılar öncelikle. Ancak 3 güne indirip tranferleri de dahil ettiğimizde fiyat daha da uygunlaştı.

Yolculuk Planlama

Bu konuda tabiki birinci önceliğimiz Tanzanya’ya direk uçuş olup olmadığıydı. THY’nin Tanzanya’da Dar es Salaam, Kilimanjaro ve Zanzibar Havaalanları’na direk uçuşları var. Ancak Serengeti’ye ulaşmanızı sağlayacak Seronera Havaalanı’na uçuş yalnızca Arusha’dan olduğu için, oraya en kısa sürede ulaşabileceğimiz havalimanı olarak bizim Kilimanjaro’ya uçmamız gerekiyordu. Şehirde de zaman geçirmek isteyenler için tabi ki şehirler arası otobüs ve uçak seçenekleri mevcut. Bizim planımız tüm balayımızı Serengeti’de geçirmek olduğu için İstanbul-> Kilimanjaro güzergahını seçtik. Yine araştırma yaparken karşınıza çıkacak olanlardan biri Kilimanjaro Havaalanı – Arusha arası ulaşımın taksi harici bir yönteminin olmadığı, ücretinin ise $50 olduğudur. Doğru. Kilimanjaro Havaalanı’ndan çıkış yaptığınız sırada sizi zaten kayıtlı, kimlikli taksi şöförleri karşılıyor. Fiyatı teyit edip araca atlıyorsunuz ve yaklaşık 45 dk sonra Arusha kentinde sizi gideceğiniz otelin önüne bırakıyorlar. Bizimse Arusha Havaalanı için $60 vermemiz gerekiyordu. Kentten çok uzak olmayan havaalanı yine de şoförlerin güzergahı dışında kalıyor. Uçuşunuz bizimki gibi gece olursa ve oraya inişiniz absürd bir saate denk gelirse $10-20 karşılığında tabi ki yardımcı oluyorlar. Bizim durumuzda tam olarak böyleydi. Kilimanjaro Havaalanına inişimiz gece yarısını geçmişti ve otelin bizim için ayarladığı Arusha->Seronera uçusu sabah 07:45’teydi. Arusha Havaalanı’na varışımız yaklaşık gece 02:00’ydi ve o saatlerde havaalanı kapalıydı. Bunu görmek tabi ki biraz şaşırtıcıydı çünkü biz Türkiye mantığıyla orada sabahlayabileceğimizi düşünmüştük. Durumu taksi şoförümüzle konuştuk ve o da havaalanı güvenliğini koruyan 2 yerliye aktardı. Bu sayede havaalanına giriş yapıp orada sabahlayabildik.

Vize durumu

Kilimanjaro Havaalanına giriş yaptığınızda vize alacağınız alana girmiş oluyorsunuz ve görevliler doldurulması gereken formu doldurup minik bir mülakat için sıraya giriyoruz. Görevli işlemlerinizi yaparken nerede kalacağınızı ne sebep ile giriş yaptığınızı soruyor ve sonunda $50 karşılığında girişinizi tamamlamış oluyorsunuz.

İkinci bölüm için; tık tık!

Ayrıca doğru zaman önemli, o yüzden Afrika’ya ne zaman gidilir? yazımıza da göz atmak isteyebilirsiniz.

Bir Cevap Yazın