Genellikle iş seyahatleri için günübirlik şehir dışına gidip geliyorum. Peki vegan olarak günübirlik bu seyahatlerde ne yiyip içiyorum?
Aslında başlarda bu günübirlik iş gezileri yemek anlamında hem maddi hem manevi acı verici olacak gibi geliyordu. Yanıma meyve ve kuru yemiş gibi ne bulursam alıp yüklenmem, bütün gün içi dolu çantayla oradan araya koşturmam gerekecekmiş gibi düşünüyordum. İlk iki vegan iş seyahatimde de aynen bunu yapmıştım. Yanıma iki elma, birkaç yeşil biber, salatalık ve kuru yemiş almıştım. Giderken onları yerken ortalıkta dolaşmaya utanıp, üstüne bir de simit almıştım. Simidi bitiremeyip onu da atmıştım çantaya. Gidip Starbucks’tan sade filtre kahve alıp termos bardağımı da doldurmuştum. Kol çantası olmasa bagaj olarak kabine bile almazlardı, o kadar ağır hissediyordum. O günlerden birinde İzmir’den dönerken uçakta yanımdakileri yerken -sırf ağırlık azalsın diye- hostes “Bahçenizden mi topladınız, organik mi?” diye sormuştu. Zaman zaman da canım meyve yerine ev yemeği çekiyordu tabi. O saatten sonra keşfetmeye başladım.
Dışarıda kafelerde patetes kızartması, arabiata ve napoliten soslu makarnalar olsa da hep bunu yemekten bıkıyoruz -çiğ köfte dürüm de dahil-. Sadece makarna yemekten bıkıp vejetaryen olanların hikayelerini siz de duymuşsunuzdur eminim. Bu bence biraz zor gelme meselesi ama olsun. Bu gibi nedenlerle başlarda çorba seçeneğine yöneldim. Her restoranda neredeyse istinasız ya mercimek çorbası ya da ezogelin seçenekler arasında oluyor. Kış aylarında özellikle ilk seçimim çorba olurken yaz aylarında zeytinyağlılardan sonra geliyor. Tabi bu bahsettiğimi seçenekleri Tadında Anadolu gibi yerlerde bulabiliyorsunuz. Türkiye’deki büyük havalimanlarının neredeyse hepsinde var. Kahvaltı için de gözleme, simit gibi seçenekleri olabiliyor. Otlu ve patatesli gözlemelerinde peynir olmuyor genelde, yumurta zaten yok, ama yine de ben teyit etme açısından, peyniri illa ki sorarım. Çoğu yer ıspanaklı börekleri peynirli yaparken BTA’nın da ıspanaklı ve patetesli böreklerinde peynir yok.
THY Yemek Tercihi
İş seyahatleri sıklaşınca -boşa gitmesin uçuşlar bari mil kazanalım diye- Miles&Smiles’a üye oldum. Bilinçli bir kullanıcısı da değilim, yakın zamana kadar sadece kağıt atık olmasın diye uygulamanın e-bilet imkanını kullanıyordum. Ama birkaç ay önce gelen mail hoşuma gitmişti. Bildiğiniz gibi THY uçuşlarında ikram var, ancak sadece içeceklerden bazıları veganlara uygun. Kısa uçuşlarda ikram sabah-akşam istisnasız peynirli sandviç.
Uygulamada yemek tercihinizi girip uzun özellikle uzun uçuşlarınızda derdinizi anlatmak zorunda kalmıyorsunuz ve tercihinize özel yemeğiniz sizin için getiriliyor. Biz Ozan’la birlikte diğerleri arasında en mantıklı gelen “Çiğ sebze-meyve yemeği”ni tercih ettik. Bu süre içinde uzun uçuş yapmadığımız için henüz bunu deneyimleyemedik. Ancak bu tercihiniz doğrultusunda yemek ikramınız farklı geldiği takdirde çemkirme hakkınız saklıdır, bilginize.
Seyahatlerde Kahve
Daha önce kamplarda kahve seçimimden ve Türk kahvesi bağımlılığımızdan bahsetmiştim. “But first coffee” tribinden de değil, kahve seviyoruz, içiyoruz. Gloria Jean’s vizyonu ve havalimanları arasında yaygınlığı da çok kısıtlı olduğundan filtre kahveye dönüp, çeşidi bırakmıştım. Havalimanlarındaki Starbucks yoğunluğu da devreye girince soya sütünden başka bitkisel süt kullanıp kullanmadıklarını sordum. Soya sütünü aşırı şekerli tadından ve tartışmalı ünü yüzünden çok seyrek tercih ediyorum. Neyse ki istediğim cevabı verip badem sütü kullandıklarını söyledi. Ancak sorun her Starbucks’ta bulunmaması ve muhtemelen bitince yeniden almamaları…
Vegan sandviçleri gelecekti bir de, ne oldu bilmiyorum.
Tek bir yazı da bile bu kadar çok Starbucks yazmış olmaktan rahatsız oldum. Ama yemek kartları ile ödeme yapabiliyor olunca, tercih de orası oluyor. Seyahatler iş için olunca yemek kartları ile ödemek de öncelikli oluyor haliyle.
Sonuç olarak aslında havalimanındaki vegan beslenmemi etkileyen bir sürü parametre var. Ruh halim de bunların başında geliyor 🙂 Sizinkileri de duymayı çok isterim.
