Hafta boyunca devam eden pastırma sıcakları yürüyüş yapacak rotalar aramıza neden oldu ve İğneada Longoz Ormanları’nda kendimize kolay ve keyifli bir rota oluşturduk.
Kasımın ilk haftası ile gelen pastırma sıcakları ile kendimizi hala eylülde hissediyoruz. Herkes son güneşi kullanıp bir yerlere kaçıyor. Gördük ki bu yer genelde Yedigöller olmuş. O zaman biz tersine gidelim dedik ve Trakya’ya doğru yola çıktık.
İğneada Longoz Ormanları Nerede?
Biz giderken farklı dönerken farklı yolu tercih ettik. Giderken Eski Kırklareli yolu olarak görünen köy yolunu, dönüşte ise İğneada beldesinden gelen daha kısa süren yolu tercih ettik. Longozu bilenlerin gözünden kaçmayacaktır, haritada işaretli olarak görünen kapı ana kapı olarak bilinen değil. Nedenini daha sonra anlatacağım.
Longoz Nedir?
Longoz, su basar anlamına geliyormuş. Ancak bu ormanlık alanların özellikle “kışları” sularla kaplı olması özel olan. Dünya’da Amazon ve Afrika Kongo Havzası gibi bölgelerde örnekleri olan longozların, Türkiye’de de İğneada, Acarlar ve Karacabey’de örnekleri bulunmakta. Bu ormanlar diğerlerinden farklı olunca ekosistemi de farklı oluyor. Özelikle akçaağaç, dişbudak ve kızılağaç ve meşe cinsleri bu ekosistemin parçaları. Yani buralarda bize sonbaharın bu güzel renk geçişlerini veren başrol oyuncuları bu ağaçlar oluyor.
Yürüyüş Rotamız
Longoza yaklaştıkça tahmin ettiğimizden boş olduğunu farkettik. Yürüyüşümüz süresince aynı rotada yürüyen sadece 2 farklı grup ile karşılaştık. Rotamız aşağıdaki gibiydi. Wikiloc kullanıcısıysanız Ozan’ı (@okutbay) veya beni (@sesamemaki) beni takip edebilir, rotayı favorilerinize ekleyerek rotamızı takip edebilirsiniz.
Aracımızı Hamam Gölü’ne yaklaşık 1 km kala bırakıp toplam da 7-8 km’lik bir yürüyüş yaptık. Rotamızı longozun içinden geçen Bulanıkdere’ye paralel olarak, derenin denize döküldüğü noktaya varacak şekilde belirlemiştik. Bizimkine benzer şekilde ormanın içinde açılmış birçok toprak yol var, isterseniz bunlardan birini takip ederek de denize ulaşabilirsiniz.
Longozda 7 adet göl var -Mert, Saka, Erikli, Hamam, Pedina, Ramana ve Sülüklü Göl. Her gölün girişine ana kapı yapılmış ve longoz içindeki ana yolu takip ederek ilerlediğiniz takdirde bu girişleri kaçırma imkanınız olmuyor. Biz haritada işaretlediğimiz yer olan Hamam Gölü kapısına kadar aracımızla ilerleyip denize doğru yürüdük. Bahsettiğim gibi bizim işaretlediğimiz giriş longozun ana girişi değil, Hamam Gölü’ne araç ile 11 km mesafede başka bir giriş.
Göl girişlerindeki ana kapılardan da aracınızla girip belli bir süre ilerleyebilirsiniz. Ancak bunu yapmayın derim. Yollar hem çok bozuk ve dar, hem de buraya geliş amacınıza ters düşüyor. Nefes almak için geldiğiniz onca km’den sonra camınızı açmakla yetinmeyin.
Longoza doğru yol alırken Bulanıkdere’nin kollarına denk geleceksiniz. Milli parka dahil olmasa da bu güzel ara duraklarda da longozun renklerini yaşayabilirsiniz.
Hafta boyunca devam eden yüksek sıcaklıklar nedeniyle, kasım ayı olmasına rağmen longozun içindeki yollar kuruydu. Yanımıza yağmurluk ve tozluk almış olsak da kullanmaya ihtiyaç duymadık. Gitmeden önce o günkü hava durumunu öncesini kontrol etmek işinizi kolaylaştırabilir ve yanınıza almanız gereken eşyalar konusunda yardımcı olacaktır.
Rüzgarın döktüğü yapraklar dikkatinizi dağıttığında
Sezon dışı olması nedeniyle sahil bomboştu. Sessizliği dalgaların sesi ve adımlarınızla deliyorsunuz. Bembeyaz sahil deniz kabukları ile dolu, toplamadan ilerlemek istemiyorsunuz. Yemeğimizi sahilde devrilmiş bir ağacın üzerinde yedik ve biraz deniz kabuğu toplayıp dönüşe geçtik.
Alternatifler
Giderken Çatalca’da bulunan, Yeşilçam Filmleri’ndeki sahnelerin çekimlerinde de kullanılan İnceğiz Mağaraları’na zaman ayırabilirsiniz. Dönüşte ise İğneada Beldesi’nde sahilde kahve içerek ortalama 3 saatlik yol öncesi yorgunluğunuzu atabilirsiniz.
Vize’de bulunan Cehennem Şelalesi de yolumuzun üzerindeki başka bir ilginç nokta idi. Dik kayaların arasına saklanmış Cehennem Şelalesi, görseli bol parkurlardan biri, merak uyandırıyor. Yaz aylarında günübirlikçilerin istilasına maruz kalmak sorun değil derseniz güzel bir kamp noktası da olabilir.
Kamp yapmak istemeyenler içinse beldedeki otellerde konaklamak da bir seçenek. Küçük bir belde için çok fazla otel olması gözümüzden kaçmadı. Bunlar haricinde ise sadece çevrede çok fazla piknik alanı göreceksiniz. Bölgenin havasını solumak için atıştırmalıklarınızla buralarda birkaç saat geçirmek keyifli olabilir.